Haber

Özgür Özel, Süleyman Soylu’ya Sordu: “Bakan Yardımcınız İsmail Çataklı’nın Ağabeyi Fetö Kaçağı mı Değil mi Kardeşim?”

CHP Küme Başkan Yardımcısı Özgür Özel; İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanları hakkında hazırladığı dosyanın savcılığa sunulmasına tepki gösterdi. Er, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya; “Bakan yardımcınız İsmail Çataklı’nın kardeşi FETÖ’cü firari mi değil mi? Allah korusun. Son dakika Penaltı kazansaydık ‘Çık dışarı, ben Başkanım, penaltıyı ben atarım’ derdi. Yani milli takım her şeyi hak ediyorsa, ülkenin sahibi kim, penaltı kazanırsa ‘Çıkın, atacağım’ diyecekler” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi. Özel, 28 Şubat davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 85 yaşında tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi’nde yaşamını yitiren emekli Korgeneral Vural Avar’ın cenazesinden geldiğini söyledi.

Avar’ın hastalıklarına değinen Özel, “3 kaburgası kırılmış, alzheimer, bunama, adeta bebek gibi… Ama Tayyip Erdoğan içinden intikam alıyor. Bu nasıl bir kindir? İnandığınız dinde böyle bir kin mi var? “Kur’an’da bu kin var mı? Sizde de var. Nerden aldınız bu nefreti? Bu kin, bu nefreti nasıl büyüttünüz?” sözleriyle iktidara tepki gösterdi.

Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“ADALET BAKANLIĞININ YAPMADIĞINI ALLAH YAPTI, ONU ELİNDEN ALDI, HAK ETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ”: On dakika önce Tuna Avar elimi tutuyordu. 65 yıllık karısını kaybetmenin yasını tutuyor. ‘Adalet Bakanlığı’nın yapmadığını Allah yaptı, beraat ettirdi, bunu hak etmedi’ dedi. Hiçbiri hak etmedi. Bugün siyasette bir konsolidasyon süreci yaşanıyor. 28 Şubat olarak nitelendirilen dönemde o gün yaşananlar da yetmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP medyasının, trollerin ve siyasetin kattıklarını hep birlikte, biri kır atlı olmak üzere cezaevinde bulunan yaşları 85 ile 94 arasında değişen 10 kişi; hesabını sorarlar.

BU NASIL NEFRET, NEFRET, DÜŞMANLIK, BAĞLANTISIZLIK, UTANMAZLIK: Bugün tabutun üzerinde Türk bayrağı vardı. Ama olması gerektiği gibi resmi bir tören olmadı. Türk bayrağını oraya yoldaşları dikmişti. Silahlı kuvvetler yoktu. Kimi 60, kimi 70, kimi 80 yaşında silah arkadaşları veya çocukları saygı nöbeti tuttu. Görülmeye değer bir kalabalık vardı. Çelenkler her yerdeydi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çelengi veya temsilcisi yoktu. En düşman gördükleri ülkenin bir generali ölürse Türk Silahlı Kuvvetleri Ankara’da ona çelenk bile gönderiyor. Bu nasıl bir kin, nefret, düşmanlık, vefasızlık, yüzsüzlüktür.

VURAL AVAR BUGÜN TÜM ORGANLARIYLA HAPİSHANEDE ÖLMEK İÇİN SEFERBER OLDU: Biz cezaevi komitesi olarak 11-12 yıldır cezaevlerinde para harcıyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki, devlet her şeyi yapıyor ama intihar veya ani kalp krizi dışında kimseyi cezaevinde öldürtmüyor. Yani terör örgütü mensupları cezaevinde ölmek için açlık grevi yapıyor ve bir eylem biçimi olarak ölüm orucuna gidiyor. Son noktaya gelindiğinde ise zorla müdahale edip serum takıp hastaneye götürüyorlar. Ölmek isteyenler bile hapishanede ölemezler. ya hastanede ya da evde ölür. Etrafına bir göz at. Ama bugün Vural Avar cezaevinde ölebilsin diye devlet bütün organlarıyla seferber oldu.

İNANDIĞINIZ DİNDE HERHANGİ BİR NEFRET VAR MI, KILDIĞINIZ NAMAZDA OKUDUĞUNUZ KURAN’DA VAR MI? Ya da 21 gün önce Ankara Şehir Hastanesi’nde sağlık durumunun hastanede kalmasında bir sakınca olmadığını söyledi. Nasıl bir rapor bu, kaç gün verdiniz? 21 gün kalıp sonra ölebileceğini mi söylediniz? 3 kaburgası kırılmış, alzheimer, bunama hastası adeta bir bebek gibi ama Tayyip Erdoğan içinden intikamını alıyor. Bu nasıl bir nefret? Dininizde böyle bir nefret var mı? Namazında okuduğun Kuran’da bu nefret var mı? Zorundasın. Bu kini nereden buldun? Bu kini, nefreti nasıl büyüttün? Bu vatana, bu orduya, bu millete, bu bayrağa ne kadar gıpta ediliyor ki, 85 yaşında hasta, yaşlı, kemikleri kırık, cahil bir bedene hesap veriyor. Ne kinin var kardeşim? Ne diyeceğimi bilmiyorum. Eden bulsun diyeceğim ama bu bize yakışmıyor. Bütün bu kötülüklerden kaçamazsın.

GERÇEKTE DARBEDEN BİR NUMARA HAPİSHANESİNDE; TÜRKİYE’Yİ HOLLANDA’DA TEMSİL EDEN KARDEŞİ: Kötülük Bakanı, Kabahatler Bakanı Süleyman Soylu kekeledi, 2 yıldır söylediği belgeyi savcılığa verdi ve 1 yıl için puan verdi. İzleyeceğiz, izleyeceğiz. 709 kişinin kendisi, 959 kişinin yakını, toplamda 1668 kişinin terör örgütü iltisakı ve iltisakı hakkında açıklama yapıldı. Öncelikle şunu belirtelim ki CHP’li belediyelerin askere aldığı kişilere, askere alındıklarında adli sicillerine bakmıyorsanız, hatta yakınlarınızın terör örgütleriyle iltisak ve mensubiyetine baksanız bile, Bir bakış. Hollanda Büyükelçimiz kim, kardeşi nerede diye soruyorlar. Adamın arabasında Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir bayrak var. Şaban Dişli… Kardeşi kimdir? Gerçek bir numaralı darbe, şemaya göre iki numaralı darbe. Şimdiki Genelkurmay Başkanı ve bugünkü Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Çankaya Köşkü’nden helikopterden inene kadar 12 yıl içinde bir adamdı. Fiilen darbenin bir numarası, hapiste; Kardeşi Hollanda’da Türkiye’yi temsil ediyor. Sonra İBB’deki temizlikçiye ‘Kardeşinizin terör örgütüyle ilişkisi var’ diyor. Onun hakkında ‘Ekrem suçlu’ diyor. Yazıklar olsun sana.

İSMAİL ÇATAKLI’NIN FETÖ KARDEŞİ Mİ YOKSA BENİM KARDEŞİM?: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soruyorum, bakan yardımcısı İsmail Çataklı’nın kardeşi FETÖ’cü mü, değil mi? Çıkma. Bakan yardımcımın abisi FETÖ kaçağı değil. Ondan sonra oturup konuşalım. Kabalığın da bir sınırı vardır.

DEVLETİN CEBİNDEN DÖVİZ MEVDUATINA 205 MİLYAR TL PARA VERİLMİŞTİR: Gelelim taban fiyata… Tabii bu taban fiyatı belirlerken ne yaptılar… Kasım sonu itibarıyla 92 milyar TL Döviz Korumalı Mevduat bütçeden, 19 milyar TL vazgeçilen vergi… 110 milyar TL’dir. Bunun yarısı Hazine, yarısı Merkez Bankası. Devletin cebinden 205 milyar TL Döviz Korumalı Mevduat’a aktarıldı. Hisselerinin tamamına yakını Hazine’ye ait olan Merkez Bankası, Döviz Korumalı Mevduat’a ödediği parayı Plan ve Bütçe Komisyonu’na bildirmiyor, ticari sır diyor. İlgili kanunda ‘Hazine Bakanlığı bu bilgiyi istediği zaman verir; Diğer kanunlardaki yasaklayıcı ve kısıtlayıcı kararlar Hazine ve Maliye Bakanlığı aracılığıyla verildiğinde uygulanmaz.’ Kanun diyor ki başka bir kanun ticari sır dese de Hazine ve Maliye Bakanlığı istedikleri zaman tüm bilgileri vereceksiniz diyor.

BUNU SÖYLEDİKTEN BİR YIL SONRA ‘BAŞARILIYIZ’ DİYEN KUR 19 TL’YE ÇIKTI: Nabati dedi ki, ‘Türkiye ekonomi modeli ilk yılını başarıyla tamamladı ve Türk yüzyılına doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Yüksek enflasyon hepimizi üzse de aldığımız tedbirlerle onun boynunu kırdık’ dedi. Bir yıl önce Türkiye ekonomi modeli dedikleri şey, rekabetçi kur deyip TL’yi ucuzlatıp Çin olmamız gerekiyordu. Sıçradı ve 20 TL’ye çıktı. Sonra KKM’yi icat edip 11 TL’ye indirdikleri gün ‘Bunun altına indireceğiz, orada tamir edeceğiz’ dediler. Bunu söyledikten bir yıl sonra döviz kuru 19 TL oluyor ve ‘Başarılı olduk’ diyor.

NEBATI ‘BOYNU KIRIRIZ ENFLASYONUZ’ DİYOR. TÜM BÜTÜN YALANLAR: Bugün asgari ücret güncellemesi var. Enflasyon satın almanın çok gerisinde. Ama TÜİK rakamlarına göre hareket ederken bile asgari ücreti ikiye katlamak zorundasınız. Türkiye’yi bir yılda böyle bir noktaya getirdiniz. Parayı damgaladın. Şimdi size taban fiyatın nereye geldiğini anlatacağım. Ama Erdoğan, ‘Önümüzdeki aydan itibaren enflasyonu nasıl alt üst edeceğiz göreceksiniz, hayat ucuzlayacak’ diyor. Nabati, ‘Enflasyonun boynunu kırıyoruz’ diyor. Hepsi saçmalık.

KARDEŞİM NABATİ, BAY OLDU. KEMAL GEÇEN YIL İKTİDARDA: Size enflasyonu göstereyim. (Elindeki grafiği göstererek) Şuna güvenirler; Enflasyon geçen yıl Aralık ayında yüzde 13,5 idi, ya yüzde 13,5’in altına düşecek ya da geçen yıl Aralık ayından kurtulacaklar, son yıla bakıldığında enflasyon düşecek. Baz etkisi. Seçmenlerde ‘kaz etkisi’ yaratmasını istiyorlar. Seni kandırıp kaz gibi yolmaya devam edecekler. Böyle bir düşüş görecek olan enflasyonda buna baz etkisi denir. 13.5 Aralık geçen yıl; 11 Ocak; Şubat 4.81 olduğunda, bu yıldan çok daha düşük baz etkisi olacaktır. Nebati kardeşim geçen yıl Kemal Bey iktidarda mıydı? Selin Hanım mı yaptı bu enflasyonu Faik Bey mi, diyor ki, “Aa ben geçen yıl Aralık ayından bir yıl sonra kurtuldum. Kendi hilesi. Ona güveniyor enflasyon düşecek diyor. diyor, fiyatların belini kıracağız.İşte umdukları baz etkisine rağmen fiyatlar burada.Enflasyon fikri fiyata düşmüyor,durmuyor bile.Enflasyon sıfırsa fiyatlar duracak… Yapamazsınız bu taban etkisinden vatandaş üzerinde kaz etkisi yaratıyor.

OTURMADIĞINIZ TEK KOLTU, TABAN FİYAT BELİRLEME KOMİSYONU OLDU : Gelelim asgari ücrete. Asgari ücrette böyle oldu. Birincisi Asgari Ücret Tespit Komisyonu… Kimlerden oluşuyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, TİSK lideri, Türk-İş başkanı. Ama genel sekreterler çalışıyor. İlk gün Sayın Bakan ve Sayın iki Cumhurbaşkanı oradalar. Bugün tabii ki Türk-İş imzalamadı, yok. Oradaki kim. Recep Tayyip Erdoğan. İnsanlar kurumların yerini aldığında olan budur. Sen o masa değilsin. İşgal etmediğiniz tek koltuk Asgari Ücret Tespit Komisyonu idi. Bugün burayı işgal etti. Dün kendisine yakın bir gazeteci, onu eleştirdiğimiz için ‘Atayamaz, istediği zaman değiştirebilir, bakanı o belirler’ dedi. Masraf asgari ücreti açıklıyor…’

ALLAH VERSE, SON DAKİKA PENALTI KAZANAMAZSAK, ‘DÜŞÜN, BAŞKAN BENİM, PENALTIYI ALACAĞIM’ DERDİ: Dün grupta şöyle bir şey söyledi ‘Bütün hayallerimiz gerçek olurken, bir gün Dünya Kupası’na gitme hayalimiz de gerçek olacak…’ 2002’de Dünya Kupası’na gittik, üçüncü olduk. Üçüncülük için kupayı kaldırdık. Geldiğinden beri sporu bu hale getirdin. ‘O hayal bir gün gerçek olacak’ diyor. Senden kurtulduktan sonra, o hayal hemen gerçekleşir. Biz zaten senden önce gidiyorduk. Ama bu sene Allah bize gitmeyi nasip etseydi, Katar’da millilerimiz olsaydı, maç izleseydik ya da son anda penaltı kazansaydık Allah nasip etseydi, derdi ki, ‘Çık dışarı, ben Başkanım, penaltıyı ben vereceğim’ Yani milli takım her işi hakkıyla yapıyorsa, vatanın sahibi kimse, milli takım penaltı kazanırsa ‘Çık dışarı, atarım’ diyecekler. Ben takıma liderlik edeceğim diyecek. Bu vasatlığı, bu tür her şeyi bireye indirgeyen, bu ülkenin kurumlarını hiçe sayan, tüm uzmanları küçük düşüren bir anlayışı kesinlikle reddediyoruz.

KEDİ BURADAYSA KEDİ NEREDE, KEDİ BURADAYSA KARACİĞER NEREDE? Asgari fiyatta bir artış açıkladı. Temmuz’da olmazlardı. Uğraştık, uğraştık, en az 4 bin 250 TL fiyatla 5 bin 500 TL yaparak Temmuz ayında enflasyon ölçümü yaptık. Bu verilen fiyata neyin dahil olduğu konusunda kesin bir şey yok. Ancak ilk 6 aylık enflasyon verilecekse, eksikse ikinci 6 aylık enflasyon hesaplanacaksa, bir sonraki yılın enflasyon tahmini ve son çeyreğin büyümesi eklenecekse, 10 bin 128 TL olur. Bunu önerdik. Yine personelin hakkını cebinden çalmak var. Şimdi bu rakamı uygun bir rakam olarak pazarlamak için hazırlıkları var. Bu sayı yeterli değil. Geçen yıldan bu yıla TÜİK’in yaptığı hesaplamanın çok üzerinde bir reel enflasyon oranı var. İkincisi, bu artış geçen yılın zararını telafi ediyor mu yoksa gelecek yılın enflasyonundan koruyor mu? Enflasyon beklentisi 60, 65 diyor. Karaciğer buradaysa kedi nerede, kedi buradaysa karaciğer nerede?

TAM TABAN FİYATIYLA 111 PAKET MAKARNA ALIN; TAVUK 129.5 KG ALIR; 7 KG BEYAZ PEYNİR; AYÇİÇEK YAĞINIZI KİMLER ÇIKARIR, 28 LİTRE EKSİĞİNİ ÇIKARIR: Taban fiyat ne biliyor? Pilav, bulgur, makarna, tavuk, yumurta, beyaz peynir… Bunu biliyor. Çocuğu onu yiyor. Temmuz ayı taban fiyatını pirince yatırırsanız; Pirincin temmuz fiyatı 25 TL, bugünkü fiyatı 45,80 TL. Son müzayededen bu yana pirincin artış yüzdesine baktığınızda, pirincin tamamını taban fiyattan alıyorsa bu minimum fiyattan 33 kilo pirinç alıyor. Asgari fiyatın tamamını bulgura yatırırsa 35 kilo bulgur alıyor. 111 paket makarnayı tüm minimum fiyatla satın alırken; 129,5 kilo tavuk; 7 kilo beyaz peynir; Ayçiçek yağı alan eksik olan 28 litre ayçiçek yağını alır. Hesap burada. Temmuz’da artan taban fiyatla ne aldık, Ocak’ta bu taban fiyatla ne alabiliriz? Taban fiyattaki artış, satın alma gücündeki düşüşü telafi edemedi. Bu artış düşük bir taban fiyattır ve çocuklarını taban fiyatla beslemeye çalışanlar evine daha az pirinç, bulgur, makarna, süt ve zeytin getirecektir.

ŞİMDİ FED SEÇİMİNİ KAYBEDECEĞİMİ BİLERSEM SEÇİM Rüşveti OLARAK ARTIRABİLİRİM : ‘Gerekirse mayıs ayında bir zam daha var’ diye dedikodu yayıyorlar. Bu asgari ücreti işçiyi değil, kendisini ve ortağını düşünmek demek. Tanrı, sandıklarda korumanızın kazandığını görürse, emeklemeye devam edersiniz. Ama bu gidişat devam ediyor, kaybettiğini görse, pamuk eller cebinde, Katar’dan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden biraz dolar dileniyor, seçime kadar gemiyi yüzdürecekler…

ŞİMDİ EKSİ 44 MİLYAR TL TAM KURU BAKIR GELECEK NESİLLERE SİPARİŞ VERİYORUZ: 44 milyar TL Hazine’de yok. 62 milyar tahıl 72 sent yapar. Dünyadaki 6 milyar insandan borç iste ve bana 70 sent ver. 10 70 kuruş atarlarsa Hazinemize olan borçlar kapanır. Şu anda gelecek nesillere toplam kuru bakır eksi 44 milyar TL borcumuz var. Dedemiz, ninemiz bize 128 milyar dolar bıraktı ya da eksi 44 milyar TL’deyiz. Herkes bu yolu bilmeli.

EN BÜYÜK İZLEYİCİ VE SEÇMEN DAYANIŞMASINI BU KANALLAR İLE GÖSTERECEĞİZ: RTÜK kararı. RTÜK; Halk TV, Tele 1 ve Fox TV’ye para cezası verdi. Halk TV’deki programları üç kere mimiklerden kapatmayın. Toplantıda konuştular, açıklarlarsa ortaya çıkar… Ayşenur Arslan’ın sözlerini ortaya koyuyorlar ve RTÜK’lülere ‘ne demek istiyor’ diye soruyorlar. ‘Aç’ diyor, ‘hareketleriyle ne demek istiyor?’ Jest mimikten üç programı kapatmayın. Tele 1, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın hapis cezasını “halkın iradesine darbe” olarak nitelendirerek üst sınırdan para cezasına çarptırdı. Bu sözleri söylemek para cezasına çarptırılmaktır… Seçimler yaklaşırken yeterince sessiz olmalılar mı? Ekonominin kötülüğünü Erdoğan’a değil kime mal edeceğim. TV vermezse ne haber yapacak? Ana haberde, merkezi medyada penguen göstersin. Muhalif medya bunlara boğulmaktansa, kendini kapatmalı. Bu tür bir saçmalık mı? Buna hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. En geniş kitlelere ve seçmen dayanışmasını bu kanallar aracılığıyla göstereceğiz. Kimse korkmasın.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort